22 Mart 2012 Perşembe

Ilgaz - Haberin Yoksa Diye Söylüyorum- Anadolu'nun Sen Yüce Bir Dağısın!

Tarih 10 Aralık 2009, Saat 05:45, 331. Kısa dönem erlerin dağıtımının internette duyrulduğu ilk saatler. Sıcacık evimde olmama rağmen ekranda gördüğüm açıklama soğuktan ürpermemi sağlıyor; Kars İl Jandarma Komutanlığı... Acemilik bitiyor, daha da soğuğunun olduğunu öğreniyorum; Sarıçam Jandarma Karakolu, Sarıkamış. Sarıçam Kayak Merkezi oldukça turistik bir yer, zaten yabancı dil bilenler ile kayak bilenler yollanıyor bu karakola, ben ilk kategorideki bilgim için seçiliyorum, kayağın K'si ile alakam yok zira.


Derken kayak ekibindeki erlerden biri ekipten çıkarılıyor ve bir kişilik boş yer kalıyor. Oysa karakolda başka kayak bilen asker yok! Karakol Komutanı beni çağırtıyor postasına; "Burak, kayak öğrenir misin?" diye soruyor. "Öğrenirim Komutanım" diyorum ve böylelikle kayak maceram başlıyor, Nisan ayının ortasında pistler kapanana kadar da devam ediyor.

Askerden döndüğümde en güzel anılarım pislerin üzerindekiler oluyor, bir şekilde yeni öğrendiğim bu spora devam etmek istiyorum ama kış boyu neredeyse hiç fırsat olmuyor. Mart ayının başında, hayattan çok bunaldığım bir anda eşim imdadıma yetişiyor "Kayağa gitsene sen!" diyerek.

İnternetten arayışa girişiyorum; "Ankara'dan nereye kolay gidilip, kayak yapılır?" diye. Önce kayağı öğrendiğim Sarıçam geliyor aklıma ama uçak bileti fiyatları dudağımı uçuklatıyor. Herşeyi son dakika ayarladığım için Kartal Kaya'da da yer olmadığını öğreniyorum. Arkasından "kayak turu" tamlamasını "google"lattığımda VES turizm  çıkıyor karşıma günü birlik ve konaklamalı Ilgaz turları ile. Ne yalan söyleyeyim firmayı ilk kez duyuyorum, internet siteleri de o kadar matah gözükmüyor. Gözümü kar bürümüş bir kere, "demirden korksak trene binmezdik" diyerek iki kişilik yer satın alıyorum konaklamalı turdan; biri bana biri kendime çekirge olarak atadığım kardeşime. Amaç kayak merakını ona da bulaştırıp, bir dahaki seferlere işbirlikçi bulmak.

Ves Turizm söz verdiği gibi 07:30'da alıyor bizi Güven Park'tan, yola çıkıyoruz. Rehberimiz Murat, alaylı değil okullu, hem lisans, hem yüksek lisans, artık ne varsa yapmış bu konu üzerine. Mütevazi ama son derece yeterli olan kahvaltı, otobüste yapılıyor. Yolun tam ortasındaki mola yerinden sonra konaklamalı tura kaltılanlar Milli Park'a gelmeden hemen önceki Doruk Otel'de iniyoruz. Bugün tam pansiyon otelimizdeyiz, ertesi gün öğlen otelden çıkış yapıp, Murat'ın Ankara'dan getirdiği günübirlik ekibine katılacağız ve Milli Parka gideceğiz.

Doruk Otel'de bir tam gün geçirmek sürekli kayak yapanlar için oldukça sıkıcı olabilir. Otelin hemen yanında baby-lifli bir acemi pisti var, bu pist yeni öğrenenler için biçilmiş kaftan olsa da kaymayı bilenler için pek zevk
verecek türden değil. Neyse ki bu tarz konuklar için Milli Parka gidip gelen ücretsiz ring konulmuş.

Öte yandan bizim durumumuz için otel inanılmaz uygun bir seçim; hem kardeşime kaymayı ürkütmeden öğretme fırsatı buluyorum hem de bir sene ara verdikten sonra gerçek bir piste çıkmadan önce biraz pasımı atıyorum. Otelin diğer hizmetlerine dönersek, kayak ve kıyafet kiralayabiliyorsunuz, ancak bölgede başka tesis olmadığı için Ilgaz geneline göre fiyatlar pahalı. Yemekler gayet güzel ancak Otel'de hava kararınca içmek dışında yapılabilecek neredeyse hiçbirşey yok! 35 ekran TV'lerin bakkallarda bile satıldığı günümüzde, odasında TV olmayan oteller de kalmış demek ki! Yapacak bir şey yok diyip, tadımızı kaçırmadan genel "trend"'e uyuyor ve yemekle birlikte bir şişe şarabı devirip, lobide biraz sohbet ediyor ve yorgunluktan erkenden bayılıyoruz.

Ertesi gün kahvaltı sonrası çıkışımızı yapıp tur kafilemizle buluşuyoruz, hedef Ilgaz Kayak Tesisleri! Rehberimiz saat 13:30'daki "sucuk ekmek" molasına serbest olduğumuzu söylüyor. Hafiften şifayı kapan kardeşimin bugün kaymaya pek niyeti yok. Ankara Üniversitesinin tesisinden oldukça uygun fiyata kayak takımımı ve giysimi kiralıyorum, gerekli Ski-Passlerimi alıp zirveye çıkıyorum.

Ilgazda bir kaç tane pist olmasına rağmen en sıklıkla kullanılanı 1 Nolu pist. Pist dik bir başlangıçla başlıyor, bu başlangıç özellikle yeni başlayan -yada benim gibi 10-12 ay ara veren- bir çok kişinin gözünü korkutuyor. Ancak pist o kadar düzgün ki diklik kayarken bir problem yaratmıyor. Ne çukurlar var ne de atlatmalar. Zaten bir-iki kez indikten sonra pisti rahatlıkla ezberleyebiliyorsunuz. Yine de uyarmak lazım, acemiler için çok da güvenli bir pist değil! İkinci inişimde, aniden durmam gerekiyor. Durduğum anda yanımdan çaresiz bakışlarla kayıp iki üç metre aşağımda yere kapaklanan bir eleman Türk sıcak kanlılığı ile bana sesleniyor "Müdürüm, sen nasıl duruyorsun öyle zınk diye? Bana da bir öğretiver, sabahtan beri helak oldum!" diye.

Öğle yemeğine kadar iki iniş yapabiliyoruz, pazar günü olduğu için kayak merkezi çok kalabalık. Kardeşimle buluşup rehberimizin yanına gittiğimizde şaşırıyoruz, zira kuş kadar ekmeğin içine eser miktarda sucuk beklerken, koca bir ekmeğin içine doldurulmuş, ızgara köfte, sucuk ve tavuk ızgaradan oluşan dev sandwichlerimiz bizi bekliyor. Yanında isteyen ayranını, isteyen kolasını yudumluyor, tüm kafile neşeli bir öğlen yemeği yiyoruz. Bu arada kafilemiz de bizi oldukça şaşırtıyor. Kayak yada snowboard yapmak için gelen genç ve sportif yol arkadaşları beklerken, gün yapmaya gelmiş orta yaşlı kadınlar ile seyahat ediyoruz. Bizim gibi kayak yapmaya gelen üç-beş kişi var koca otobüste. Biz kayak yaparken "teyzeler" kafeteryada perdeleri kapattırıp, disko topunu çalıştırıp göbek atıyorlar!

Yemek sonrası Zirve Kafe'de sıcak bir sahlep içip kaymaya devam ediyorum. Saat 16:30'da bir kafilemiz tekrar biraraya geliyor ve bu sefer VES turizmin başka bir ikramı olan sıcak şaraplarımızı yudumluyoruz. Açıkcası günün yorgunluğu ardından bu sıcak şarap çok hora geçiyor. İlk başta VES turizme şüphe ile yaklaşmamıza rağmen bize sorunsuz ve eğlenceli bir seyahat sağlayarak tüm şüphelerimizi yok ediyorlar.

Dönüş yolu sakin, kimsede konuşacak hal kalmaş... Yorgun olsak da bir önceki haftanın stresini Ilgaz'da bırakmış olmanın rahatlığı ile akşam 21:00 sularında Ankara'ya dönüyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder